Sivas,
yüzölçümü yönünden Konya'dan sonra yurdumuzun ikinci büyük ilidir. 28.488
km² olan topraklarının büyük kısmı İç Anadolu bölgemizdedir. Suşehri,
Akıncılar, Koyulhisar gibi ilçeleri Karadeniz Bölgemiz, Divriği
ve Gürün ise Doğu Anadolu Bölgemiz sınırları içindedirler.
Sivas
isminin Sebasteia'dan türediği; Sebasteia'nın ise kente Roma İmparatoru
August onuruna verilen bir isim olduğu ileri sürülmüştür. Diğer bir iddiaya
göre şehrin bugünkü yerinde bulunan ve zamanla kuruyan üç gözlü bir pınar
olan "Sipas"tan gelmektedir. "Üç Göz" anlamına gelen Sipas
zamanla Sivas olmuştur.
Tarihi boyunca
çeşitli uygarlıkların merkezliğini yapmış olan Sivas il merkezinin deniz
seviyesinden yuksekliği yaklaşık 1300 metredir. Engebeli bir araziye sahip
olan Sivas'ın en önemli düzlüğü Kızılırmak
vadisidir ve il merkezi bu vadinin Kuzeyinde kurulmuştur. Kışları soğuk,
yazları serin geçen şehrimizde bunu çok güzel açıklayan bir de deyiş vardır:
- Soğuğa "nerelisin?"diye sorulmuş o da "aslen Erzurumluyum ama Sivas'ta
otururum" demiştir. Belirgin bir ilkbaharı olmamakla birlikte Sonbaharı
güzeldir. İl sınırları içindeki en yüksek dağ 3.025 metre yükseklikteki
Kızıldağ'dır; orman örtüsü seyrektir; Kızılırmak, Yeşilırmak'ın en önemli
kolu olan Kelkit çayı, Fırat nehriyle birleşen Tohma ve Çalt akarsuları
ile Seyhan nehrinin ana kolu olan Samanti Suyu bu ilimizden çıkarlar. Hafik,
Tödürge, Lota ve Karagöl önemli göllerdir. 1990 sayımına göre
nüfusu 767.481'dir ve km²'ye 27 kişi düşmektedir. Bu sayı bazı yörelerde
11'e kadar düşerken Merkez ilçde de 90'a kadar çıkmaktadir.
Sivas,
çesitli yönlere giden kara ve demiryollarının kesiştiği bir yerde kurulmuştur;
Ankara'ya yaklaşık 450 km mesafededir; Kayseri, Yozgat, Tokat, Ordu, Giresun,
Malatya, Erzincan ve Kahramanmaraş illeri ile çevrili bir konumdadir. Şehire
kara, tren ve hava yolu ile ulaşmak olanaklıdır.
Cumhuriyet tarihimizde
önemli bir yeri olan "Sivas Kongresi" 4 Eylül 1919 da şehrimizde
toplanmıştır. Ulu önderimiz Atatürk bu kongrenin Kurtuluş Savaşımızdaki
önemini vurgulamak için "Cumhuriyetin Temelini
Burada Attık" demiştir.
Çesitli tarihi
ve turistik yerleri; bazılari dünyaca ünlü olan (Balıklı Çermik) kaplıcaları
yani çermikleri bulunan şehrimizin bir özelliği de dünyanın en eski Tıp
Sitelerinden birine sahip olmasıdır. 1217 yılında Selçuklu Sultanı İzzettin
Keykavus tarafından yaptırılan şifahanenin, zamanında hem bir hastane hem
de Tıp Okulu olarak işlev gördüğü ileri sürülmüştür.
Sivas,
günümüzde de, sağlık hizmetleri yönünden oldukça zengin bir ilimiz durumundadır.
İl merkezinde Sigorta, Devlet Demiryolları, Numune, Doğumevi, Asker Hastanesi
ve Üniversite Hastanesi gibi sağlık kuruluşları halka hizmet vermektedir.
Ozanlar kenti
diye de anılan Sivas pek çok ünlu sanatçı,
bilim adamı, siyasetçi, işadamı, yazar ve sporcu yetiştirmistir. Şehrin
son yıllarda gösterdiği çok yönlü gelişme dikkati çekecek durumdadır.